11 Mayıs 2008 Pazar

Siyah - SON

En ağır, en can acıtıcı sözler var dilimin ucunda. Geriye bir tek hatıralarımın kenarına iğnelediğim notlar kaldı elimde. Andıkça okuduğum, sesimi titreten sözcüklerle bezeli bu notların hepsi. Çok ağır konular var gündemimde; binlerce soru işareti fırlatabilirim şu anda yüzüne.. Ama şöyle ki zaman aşımında kayboldu hepsinin gerekliliği.

Ben her hesaplaşmamızda süzdüm merhametimle o sözcükleri.. Çamurla boca edilmiş ruhuna sert bir müdehale daha ne işe yarayacaktı ki? Polijini portrene rötuş yapmakla kalırdım ancak. Oysa acılarımın özsuyundaki zehri akıtsaydım dudaklarına içtiğin anda kaskatı kesilir seni öldürmem için yalvarırdın bana... Tanrı'ya şükürler olsun ki seni öldürebilecek kadar çok sevmemişim. Beraberinde kendimi yavaş yavaş öldürebileceğim bir metod seçmişim.

O ağır sözcükleri yine sırt çantamda tutuyorum, yine sana söylemekten vazgeçiyorum. Bu son vazgeçişim ve bu duyup duyabileceğin en son sözlerim..

Sırt çantam öyle ağırdı ki onu uçurumdan aşağı fırlattım. Evet biliyordum ucundan ayağıma bağlıydı çanta. Gözlerimi kapattım..........................

-SON-

1 yorum:

orange hero dedi ki...

Her yazın o kadar sürükleyici ki .. bu da çok güzel tabi :)

ama artık burda olmaman .. ve yazılarını okuyamamam !

en son doğum gününde sana bir şeyler söyledim sanırım (:

yazmayı bırakma sakın !
sen göremesen de hep yanındayım :)

iyi ömürler dilerim tekrardan ..