23 Ekim 2008 Perşembe

.. masallarda buluşsak biz ? .. "26"

körkütük sarhoştum , aşka koşuyordum
bir yerde "dur" dediler
-nereye?
cevabını bilmiyordum
ve sustum ..

dün aşkı -sandığım- gördüm de ,
tiksinip kustum ..

Şuan birilerini pislik yerine koyduğum söylenip duruyor .. pisliğini görmesem , pislik yerine koyar mıydım ? pislikten kastımızsa uluorta yere keçi gibi zeytin tanecikleri serpiştirmek değil , aldatmak ! peki aldatılan kişiyi sen pislik yerine koymasan , bunu yapar mıydın ? küçük küçük aldatmalar , karşılıklıdır elbet .. büyükleriyle uğraşmam , büyükleri satılıktır ! bedeni satmaksa niyet ..

Önce birileriyle öpüştüğünü duymak , iç acıtan cinsten şok ediyor .. sonra bir vücut gösterisi yapıyorsun ! kaç puan aldın acep ..

Birileri zamanında demişti de , alttan alıp geçmeyi tercih etmiştim .. "yalanın küçüğü olur mu ? bir ilişkiye yalan girdiyse unut gitsin" ..
haklıydı elvin ..
-elvin , onu unutamadım(!) .. anlıyor musun ? ben hatamı şimdi anlıyorum .. küçük diye gördüğüm yalanı boşverdim ben , onu değil .. meğerse daha büyükleri varmış .. haklıydın elvin !

Evet , cümbüş daha yeni başlıyor .. nitekim ruha kastım yok ! bedene sövüyorum ben .. kirletilen bedene !

"nefret etmiş benden" .. edebilirsin elbette . tıpkı daha öncekine ettiğin gibi !
sen dudaklarını benim için mühürlemedin .. benden sonrakilere de açtın ! hem de iki-üç günde .. aniden öpüverdin !
ve sonra da demişsin ki ;
"ellerime karışma , nasıl istersem öyle dokunurum insanlara .. kime dokunacağıma karar veremezsin"
ben nasıl karışabilirim ki ? bu kadar mesafe varken seni zincirlerle bağlayıp başkasına gitmemen için sevgisizce turşunu kuracak değilim .. zorla güzellik olmaz hesabı ! sen zaten yapacağını yapmıştın , zavallı bir fahişe gibi ..
nefret etmen beni yaralamaz .. ben seninle yaşadıklarıma pişman olmuşum zaten (:
... {tam bu esnada okuyucu girer araya ve sorar yazara} .
*ben de yaşadım .. ben de ! ben de pişman oldum yaşadıklarıma .. peki pişmanlık mı kalıcıdır , nefret mi ?
-pişmanlık ..
*sizce neden ?
-nefret , gökyüzüne baktığında geçer .. denize daldığında gözlerini tuzlu suda yansa bile açarsın ve balıkları seyredersin , o sırada geçer ! ılık bir süt içersin , yine geçer .. kendini iyi hissedeceğin ne yaparsan yap , nefret o anda geçer ! ama pişmanlığı silemezsin , değiştiremezsin .. hatrı vardır [az tebessümleşme olur]
*güzel konuşuyorsun Tunca Bey .. biraz daha açar mısın demek istediklerini ?
-elbette .. yani mutlu olduğun veya kendini iyi hissettiğin anlarda nefreti düşünmezsin ! ama diyeceksin ki ; "iyi olduğum an geçince yine nefreti hatırlarım.." ! zaman geçtikçe , iyi oldukça nefret azalır sevgili okurum .. bir gün tamamen biter ! ve nefretten izler değil , güzel günlerden izler aklına gelir .. sonra onlar da kuş misali uçup giderler ! her şeyin ilacı zaman diye boşuna demiyorlar ..
*aa , evet ! anladım şimdi .. peki ya pişmanlık zamanla geçmez mi ? sonuçta bunu da hatırlamayacaksınız ..
-pişmanlık , yaptığını düşündüğün hatadan ortaya çıkar ! ve hatalarla ders almaz mıyız ? o sıcak sobaya ilk başta elimizi dokundururuz ve canımız yanar .. ve sonra bir daha oraya dokunmayacağımızı , dokunursak canımızın yanacağını biliriz ! aynı şekilde pişmanlık duyduğumuz şeyleri tekrar yaparsak , hata olur .. ve bu hatalar yeterince canımızı yakmıştır zaten ! canımızın daha fazla yanmamasını istediğimizden , yapmamak için aklımıza kazırız pişmanlığımızı .. zaman geçtikçe göreceksin ki ; artık canımızı acıtmayan bu pişmanlığı hatırladığımızda , sadece yapılmaması gereken bir durum veya davranış olarak aklımıza kazınmıştır ..
*sen ... .. ... .. . ... . . .. ..
. . . .
. . ..
{derken ürün ortadan kalkar ve söylenecek söz yarıda kalır .. çünkü ben .. . .. ... .. ... .}
uzak dur demişsin bana .. uzaktan sev !
belki öyle yapıyorumdur şuan .. belki öyle yapacağımdır ileride de ! fakat sen bir şey bilmeyeceksin , benim gibi ..
çok değer verdiğim birisi söylemişti :-
"o sana sevgiyle bakmıyor"
ve hep karşı çıkmıştım ona .. kızmıştım da ! hatta onu kaybedecek şekilde kızmıştım .. şimdi hangi şeyi kaybettiğim için "yazık" kelimesini kullanmalıyım ?
bence çok değer verdiğim birisi için .. çünkü haklıydı !
neyse
..
belki sen başka kollarda , ben başka vücutlarda yol çizeriz kendimize !
[gerisi boş]
-bunu yazmayalı da çok olmuştu-


ve şuanda aklıma gelen "duvar yazısı" niteliğinde birkaç kelamla yazımı noktalıyorum ..
Dünya seni benden alsın , sen dünyalar kadar seve dur ..
Dur , dünyalar kadar sevilen olasın .. sen dünyayı sustur !
nokta .

4 yorum:

Adsız dedi ki...

baştan sinirli bir giriş ile sonunu merak ettiren bir yazı...ortalarında konuşmalı ve anlatımlı akıcı bir gelişme bölümü...sonuysa anlatılmaz yaşanır türünden bir bitiriş :)
duvar yazını da çok beğendim.
aşksa gelip geçicidir ve pişmanlığın kalıcı olduğunu düşünmezdim.bu muhteşem anlatışınla ikna edici olduğunu söylemek istedim :)
sanırım okur sana son sözlerinde
'sen .........' HARİKASIN demek istemiştir? noktaları biz dolduralım diye mi bıraktın :) ancak böyle doldurulabilir bu noktalar.....gerçekten doğru bi izlenim!!!
üzülüncek hiçbir şey yok sevgili yazar..değer bilinmiyor,benden iyi bilirsiniz!! siz dostlarınızın değerini bilin ve mutlu olmanın yollarını arayın.

Nevin Karam
not: yorum yazabilmeyi sizden öğrenemedim ama kuzenim sağ olsun gösterdi :)

Emre dedi ki...

cok guzel yazmıssın kuzen , tebrikler...
onceden hissettiklerimi getirdi aklıma :)

orange hero dedi ki...

Değerli yorumun için çok teşekkür ederim Nevin :)
Özellikle bana "yazar" sıfatını yakıştırmış olmanı çok sevdim (: onun için de ayrı bir teşekkür ederim ..

Emre'cim , kuzenim (:
Senin de yazılarımla ilgilendiğini görmek sevindirici .. teşekkürler canım :)

Zuhal Giresun dedi ki...

Çok güzel yazılar yazmışsınız tebrik ediyorum.

Şiirler, edebi eserler şairlerin, edebiyatçıların insanlığa hediyesi ve mirasıdır. Bu miras için ne miras avukatı tutmaya ne çaba harcamaya gerek var. Eserlerini okumak yeter.

Teşekkür ediyorum.