9 Aralık 2008 Salı

Buruşmuş Sayfalar "16"

Kimsesiz Gelecek

Sokaklarda ne yaptığını bilen biri var mı? Günümüzde nasıl yaşadığını bilen? Biliyorum, içeriğimiz melankoli. Yazımın gidişatı bu şekilde olmayacak. Ama emin olun, vermek istediğim mesajı anlayanlar, bir melankoli yazısı okumuş gibi olacaktır.
Bize ait olmayan hayatlar yaşadığımızın farkında mısınız? Sudan çıkmış balıklar gibi bize ait olmayan bir ortamda yaşıyoruz. Bize sorduklarında "Biz istediğimiz gibi yaşıyoruz" diyerek karşı çıkıyoruz. Belki haddimi aşıcam ama "Gerçekten istiyor muyuz?".
Hoşumuza giden şeyleri yapmak için bir şey olmamız gerekiyor sanki. Metal dinleyen birisi neden kendini hep siyah giymek zorunda hisseder? Emo tarzını benimsemiş bir genç neden ailesiyle arasını bozmak zorunda? Evde hanım bekler diyen bir arkadaş neden arkadaşlarının önünde kılıbık durumuna düşer? Uyanın millet! Farkında olmadan değişiyoruz hepimiz! Ama ne yazık ki, bu değişimden rahatsız olmuyoruz. Bize bunu sevdirmenin yolunu buldular. Tıpkı ufak bir çocuğa sigara içmenin havalı olduğunu hissettirmektir bu.
Ben Bursa'da büyüdüm. Hayatımın yarısınada İstanbul'da devam ettim. Sürekli farklı hayatları yaşamaya alıştım. En sonunda Bursa'ya geri döndüm. Şimdi bir bakıyorum... neler değişmiş... Neler kazanmış bu şehir? Hiç... Peki neler kaybetmiş? Çarşıların içerisinde olan o baharat kokusunu. Her köşede, para bile istemeden sanatını icra eden gölge oyunu ustalarını. Saat kaç olursa olsun, dışarıda dolaşırken kendini güvende hissetmeyi. Kaldırımda oturan bir dilenciyi gözetmeyi... Gerek yok değil mi bunları yapmamıza? Nasıl olsa başkaları yapar bunları. Hem çarşıdaki baharat kokusundan bana ne? Değil mi?!
Sırf sevdiğimiz şeyleri yapmak için, asırlardan bize verilmiş bu mirası yok ediyoruz. Bencil miyiz neyiz bilmiyorum? Ama şunu bilin artık bunlara gülüp geçmiyorum!

Hiç yorum yok: