10 Nisan 2008 Perşembe

damla damla yağmur kuşağım-2-

İçinde kalbimi unuttum… Öyle hastaydın ki öyle canın yanıyordu ki ellerim titredi sana bakınca. Hele içinde kopan fırtınanın tam ortasında görünce kendimi elim ayağıma dolaştı. Daha ilk hastamdın. İçinde kalbimi unuttum.
Yanlışlar doğruları götürüyor işte. Kaç senedir öğrenemedim. 2+2nin 5 olup olmadığını hesaplarken büyümeyi unutmuşum bir yerde. Oysa ben büyümeden kalbim de büyümezmiş. İşte böyle daha ilk hastamda küçücük kalbim yerinden düşmüş. Yanlışımıymış neymiş. Çok gözyaşı kaybettirmiş. Oysa ben kurtarmak istemiştim o fırtınanın içinden ikimizi de. Ama ellerim öyle küçük kalmış ki yakalayamadım senin o kocaman yüreğini. İşte orda bir yerde düşürmüşüm kalbimi. Orda bir yerde canım çok yandı. Orda bir yerde benim kalbim var unutma ve ben o olmadan yaşayamam.
Şimdi seni kaybedersem kalbimde senle yok olur. Seni kaybedersem kalbimin ömrü kelebeğin ömrü kadar. Daha bir mevsim katlanır bu dünyanın 2+2sini çözmeye. Sonra söner bir daha yanmaz senin içinde yandığı kadar. Sana mecbur sensiz olmaz. Çünkü düşürmüşüm içinde bir yerde. Unutmuşum kalmış. Geri almaya gücüm yok.
Şimdi ben hastayım ellerinde. Dokunmazsan ölür gibiyim. Şimdi kalbim senin içinde orda bir yerde büyümekte. Belki ilerde kaynar bedenine. Bende kaynarım senin bedeninde. Belki büyür ellerim ellerinde. Belki gücün kalmayınca benim gücüm yeter içindeki fırtınaya. Sessizliğin olurum susarsan. Ama beni burada tüm vücudum sancılar içindeyken bırakırsan ölürüm. Kalbinin kırıkları kalbimi parçalarsa yok olurum. Ama bırakmazsan beni kırılanları onarırım. O kadar küçüldüm ki gözlerinde en küçük parçalarını bile bulabilirim. Yeter ki seninle kalayım. Sende kalan parçalarım var. İçinde kalbimi unuttum…

Hiç yorum yok: