18 Eylül 2008 Perşembe

sessizliğimin sesi "3"

hayatın kapanına kapılmak sonsuzluğa vermiş sözümden daha mahçup etti beni...gözyaşlarım yolumu kesmişse bile
kafamın tam ortasına inecekti bir his!
yalaktan hayat içmeyi istemek kanıra kanıra
çok engebeli
diken dolu
pis kokulu
ve leş dolu yollardan sonra
yalaktan hayat içmek kanıra kanıra...sonsuzluğa verilen sözün mahçupluğuydu...
bilincimin altına atılmış o bilinmeyenler
şimdi bir gecede çökmeye başladı üstüme...
sıçramalar ve soğuk terler yapışmış tenime
kapkaranlık gecede
uyku sersemliği
korkunun oluşturduğu hıçkırıkla
müthiş bir tablo oluşturdu...
hayatın kapanına kapılmak
sınıf sıralarında boğulmak kurularla
yapışması bir kenenin göğsüne
damağımda acı bir tat var
ancak bir vesile yok
kelepçe ellerimde değil
gözlerimde...
ve kapılmış bir sel var şelaleye...
yalaktan hayat içmek kanıra kanıra
ve bir sel kapılır şelaleye...
ötüşmeleri dalgaların vücudumda
sevişmesi korkuların anılarla
bilinç altı evleri ve hisler
iben önemli değilim...
sadece kapıldım bu kapana...
gözyaşlarım keserse yolumu geriye ne kalır ki soru işaretinden başka?...kelime yok...sadece bir işaret...
yık
tık
sık
ılık...
???...

Hiç yorum yok: