27 Eylül 2008 Cumartesi

.. masallarda buluşsak biz ? .. "21"

suratımda bir ekşimeyle
sana koştum bu akşam
ekşime geçmedi ama
yine mahvettin , kalmadı bir anlam


yine terkedilmişliği yaşadığım günlerden birinde
senin şehrine ait iki yabancı vardı yanımda
birisi benimle deniz kenarında otururken
çaylar yudumlanıyordu ve hava soğuktu
deniz kokusuyla birlikte rüzgârın esintisi
ve rüzgârın esintisiyle senin sevdiğin kıvırcık saçımın dansı seyre değerdi
bir yandan da rüzgâr gözlerimi acıtıyordu
toprağın vermiş olduğu katkısız ve tazecik bir domates kırmızılığındaydı
gözlerimin kırmızılığı
seni anarken akmış yüz milyon tanecik damla
ve yine seni anarken kızartmış gözlerimi damlaların yapmış olduğu dalga
mis kokulu saçlarına değen pis kokulu saçlarım
hala sever misin ki onları ?
okşanmak için birilerinden süre istiyorken , birileri için suskun ve sabırlı olmaya çalışıyor
'yine okşar mı' diye , birilerini beklediği için
en çok senin elini severdi kıvırcık saçlarım
ama sabırsız işte
gözlerimi kapatıyor yoluna bakmamam için
istemese de başka elleri , okşanmaya sabırsız
tutsak edilmiş gibi
pis dedim ya , ne bekliyordun ?

yine terkedilmişliği yaşarken bu akşam
senin şehrine dair hiçbir şey yok evimde
sana dair birkaç şey varsa da
atılacak .. bırakılacak ..
ve saçılacak senin şehrine

2 yorum:

Adsız dedi ki...

Tunca açtın gene kartal kanatlarını...(: ben kimmiyim.. Cem ben..bu blogu en baştan takip eden biri olan cem.. aynı zamanda Çarşı fanatiği Cem..

orange hero dedi ki...

Teşekkürler Cem abi :) Gerçekten çok mutlu oldum .