arkama bakmadan gidiyorum yarı ülyan bir sokakta çıplak ayaklarla, ıslak yaşantımıda suçlu bir bavula tıkıştırıp yüzyılın en büyük cinayetini işliyorum. kendimi öldürüyorum.
kurtarın beni!
ağustos ayının beklenmedik bir gününde yağmur yağarda ıslanırım diye yürümek çaresizce, içindekileri anlatabilmek, başın eğik yürürken suyun ezgisine..su taneciklerine basmadan yürüyebilmek ıssız kaldırım taşlarının yalın soğukluğunda bir sıcak sandalye aramak, loş ışıklı hanların kapı camları arkasındaki arayışta bir çift yeşil bakış arayıp gözlerini hiç ayırmamak.. pembe duvarların siyah yüzüne bakarken neden pembeye boyamamışlar diye düşünüp pembe gözlükle bakmak kadifekalenin en güzel yerinden izmirin mavi körfezine..
sonra inip damlacık yokuşunun kaygan asfaltından düşmeme çabasıyla izmirin herhangi bir tahta sahil bankında oturup gökyüzünün bronz akşamını seyretmek..
seni düşleyerek kendimi öldürüyorum kalp sancılarıma ayak basıp yeni bir dünya'ya gidiyorum.
Geçmiş
10 yıl önce
2 yorum:
ya cemal süper yaa.bak valla kitap falan bişeler çıkar ya.yemin ederim alıcam.hatta sana imzalatcam.:)
bu tarzını çok fazla beğendim (:
melankoliyi daha çok acı ile dile getirmek işini beceriyorsun (:
biliyorsun, çok güzel yazıyorsun.. bitmesin kelimelerimiz,dilerim
Yorum Gönder